ingiltere'den güncel haberler

bu konunun lee ile ne alakası var diyebilirsiniz. açıklayalım; lee ingilterede yaşıyor dolayısıyla ingilteredeki bazı önemli gelişmeleri bilmek onun hayranlarını ilgilendirir diye düşündüm
2008 yılı başlarında Londra belediye başkanlığına Türk asıllı başkan Boris Johson seçildi.
- Türkiye, en çok satan gazetelerden biri olan The Gardiyan tarafından en popüler turizm merkezi seçildi.
- 2008 yılında İngiltere Kraliçesi yıllık ziyaretlerinin ilkini Türkiye’ye yaptı. Devlet başkanları iki devlet arasında birçok birliktelik mesajları verdi. Ülke vatandaşları bu ziyareti olumlu karşıladı.
- İngilterenin en prestijli gazetelerinden The Gardiyan gazetesi mart ayındaki manşet haberinde “Ülkemizde Müslüman nufusu hızla artıyor. Orta asya’ya -aralarında Türkiye de var- olan merak ve özenti çoğaldı. Bu gidişle 2035’de nufusun yarıdan fazlası Müslüman olacak” dedi.
- İngiltere Türkiye'nin AB 'ye girmesine en çok destek veren ülke.
- İngiltere Belçika'dan sonra İslam'a en az önyargıyla bakan ülke olma özelliğini taşıyor. Zaten bunu Lee Ryan gibi muhafazakar bir sanatçının Iraklı savaş maduru Müslüman çocuklara yardım göndermesinden de anlayabiliyoruz.
-İslami müziğin en önemli temsilcilerinden Sami Yusuf, Lee Ryan ile aynı şehirde -Lonra'da- yaşıyor. Tarzları farklı da olsa bu iki müzik devinin birbirlerinden habersiz olması mümkün değil. Zira Lee Ryan'ın özellikle İngiltere'deki müzik sanatçılarını yakından takip ettiği dolayısıyla bunların arasında türkçe ilahiler de söyleyen sami yusuf'un olduğu da biliniyor.
- Lee Ryan Türkiye konseri iptal edildiğinde samimi bir şekilde özür dilemiş, ileride Blue ile olmasa bile kendi imkanlarıyla geleceğinden bahşetmişti.

- Euro 2008 de Almanya maçı öncesinde “Haydi çılgın Türkler devirin şu Almanları” diye manşet atan İngiliz Daily Mail gazetesi, 16 eylül 2008 tarihli sayısında, ülkede artan gıda ve ulaşım giderleri gibi zorunlu harcamaların son yıllarda %25 artmasına paralel olarak çoğu İngiliz ailesinin yaşam maliyeti daha düşük olan Türkiye, İrlanda, Yunanistan, Bulgaristan, Ukrayna gibi ülkelere göç ettiğini ve göç edenlerin satısının 450 000 kişiyi aştığını kaydetti. -Bu göç edenler kervanına lee de katılsa keşke-

- -İngiliz The Daily Telepgraft gazetesi verdiği gezi ekinde avrupanın en lüx ve yaşam seviyesi yüksek şehirler arasında istanbula ve Türkiye’ye dikkat çekti gazete haberi şöyle;
- “Avrupa’da hatta dünyada en pahalı yakıtının satıldığı Türkiye Avrupanın en çok sıfır km araç satın alan ülkesi. Başkent ve İstanbul da herkes çok şık ve gösterişli giyiniyor öyle ki Parisli turistler bile ülkelerine döndüklerinde istanbulun yerlileri kadar iyi giyinemediklerini belirtiyor. Hatta İngiltere yaşayan Türklere sorduğumuzda bize “ bize sizde para çok diye İngilizler indirim yapmıyor” diye yakınıyorlar. Hani diyorlar ya çılgın Türkler gerçekten de bu onları anlatan en iyi cümle.”

Türkiye üniversiteye giriş sınavı öss ye ingiliz sistemi getirilebileceğini açıkladı. Bu durum ingiliz basınında günlerce konu edindi. Yapılan haberlerde türkiyeye övgüler yağdırıldı.

Vovv!!! Biz neymişiz de haberimiz yokmuş diyorum başka bişey demiyorum..:D Bu bilgiler harika ya...Gerçekten beni çok mutlu etti. İngiltere'nin Türkiye hakkındaki görüşlerinin bu şekilde olduğunu hiç ummazdım...

Paylaşım için çoooook teşekkürler....x

Aslıhan Eker`in İngiltere izlenimleri;
74 yıldır yerinde duran British Council"in Londra"daki görkemli binasının duvarlarını süsleyen posterler; sarışın, zenci, çekik gözlü gençlerle yanyana duran başörtülü kızların resimleri& Burası Londra. Londra"nın göbeği...


İngiltere"nin çok kültürlü yapısı, daha Heatrow havaalanının girişinde iken gözünüze çarpıyor. Pasaport memurlarından bazılarının başörtülü oluşu şehirdeki bu grift yapının oturmuşluğuna vurgu yapıyor. Hatta İngiltere"ye geldiğinizi bilmeseniz ve kulağınıza sıkı bir İngiliz aksanı çarpmasa buranın Pakistan olduğunu bile düşünebilirsiniz.


Büyük Britanya Krallığı, yakın tarihin dünya egemenliği mücadelesinde ismi en fazla geçen ülke. Sömürgecilik, çizilen sınırlar, barış anlaşmaları, işgaller... Bütün bunlar; bu krallığın dünyanın tarihsel izleğinde insanlığa anımsattıkları. Ancak bu üzerinde güneş batmayan krallık bugün Birleşik Krallık adıyla demokrasinin doğduğu ve en sağlıklı yaşaması gerektiği düşünülen ülke olarak arz-ı endam ediyor.


İngiltere bugün, yüzyıllardır devam eden parlemento geleneği ve çok kültürlü faşizm karşıtı yapısıyla övünüyor. Çünkü artık bu ülkenin vatandaşlarını birleştiren şey ne tarihte başka ülkelerde sömürge aracılığıyla kurdukları büyük ticari şirketler ne üzerinde güneş batmayan toprakları ne de dünyanın her yanında savaşan askerleri. Bütün bunlar bugün için, modern dünyanın merkezinde yer alan bu yaşlı imparatorluğun var oluşunun övünç kaynağı değiller.


Zira artık koloniler yok, koloniler övünülecek bir şey de değil zaten, ancak binaları, resimleri, heykelleri değiştirmek de mümkün değil. Dışişleri Bakanlığı da, 1800"li yıllarda Hindistan ofisi olarak kurulmuş bir binada yer almakta. Binanın girişinde, Hindistan"da savaşan İngiliz askerini temsil eden bir heykel karşılıyor sizi. Duvarlarında Hindistan"da valilik yapmış İngiliz lordların tabloları asılı, binanın dış cephesine ise yine Hindistan"da savaşmış komutanlar ve valilerin büstleri dizilmiş. Doğrusu bu görüntü insana bu ülkenin bir müzeden yönetildiği hissini veriyor. Dış İşleri Bakanlığı"nın bu yapısına rağmen buranın çalışanları da farklı kültürlerden geliyorlar. Zira her türden insanı binanın koridorlarında görmek mümkün.


Kolonilerin çıkardığı isyanlar gibi problemlerle uğraşan bu ofisin en önemli işlerinden birisi; 11 Eylül"den sonra Batı"nın korkulu rüyası haline gelen Müslümanlarla ve de 7 Temmuz Londra bombalarından sonra İngiltere"nin problemli çocukları haline gelen İngiliz Müslümanlarla uğraşmak. Bir yandan hükümet şimdiye kadar olabildiğine özgür bıraktıkları Müslümanların; organize olması, entegre edilmeleri vs. gibi konulara binlerce pound harcarken, diğer yandan Dış İşleri Bakanlığı, İngiliz Müslümanları ya da hükümetin Müslümanlarla ilgili tutumu konusundaki uluslararası camiada varolan kötü imajı değiştirmek için kolları sıvamış.


İşte bu nedenle İngiliz Hükümeti, uluslararası gazetecileri ülkesine davet ediyor ve bir hafta içinde polisinden tutun, avukatına gazetecisine, politikacısına kadar bir sürü kişiden bu konuda yaptıkları çalışmaları onlara dinletiyor. Her gruptan, yaştan ve meslekten Britanyalı(british) müslümanlarla tanıştırıp onların deneyimlerini gazetecilerle paylaşıyor.


Doğrusu bu toplantıların dördüncüsüne Türkiye"den katılan tek gazeteci olmak da ilginç bir deneyimdi. Pakistan, Bangladeş, Filipinler, Ürdün ve Mısır"dan gelen diğer gazetecilerle beraber bir hafta boyunca bir toplantıdan diğerine koştuk, onlarca soru sorduk, farklı gruplarla tanıştık.


İngiliz Hükümeti, İngiliz Müslümanları 7 Temmuzdan sonra politikalarının merkezine yerleştirmiş. "İngiliz Müslüman" kavramı kendi başına bir tartışma aslında. "İngiliz" denmiyor çünkü bu bir ırk belirtisi ve bu ülkede ırkçılık uzun yıllardır hukuken yasak.


"British" yani İrlanda, İskoçya, Galler Bölgesi ve İngiltere"den oluşan Britanya adasının sakinleri anlamına gelen "Britanyalı Müslüman" kavramı daha çok tercih ediliyor. Britanyalı herkesi ırkından arındırıp o ülkenin bir parçası olmak manasına geldiği için herkes tarafından kullanılan ortak bir kimlik haline gelebiliyor.


Devlet Britanyalı Müslümanlar hakkında birçok proje yapıyor. Gençleri entegre etmek için forumlar kuruluyor, konseyler, basın ofisi, dış ilişkiler ofisleri, devlet tarafından onanan imamlar üniversite üniversite dolaşıp gençlerin fikirlerini soruyor, onları radikal olmaktan nasıl uzaklaştıracakları konusunda kafa patlatıyor, sorular soruyor, fikirler alıyorlar&


İngiltere"de bütün politkalar söz ve yazı üzerine kurulmuş, konuşarak politikalar oluşturarak problemlerin üstesinden gelinir her şey halledilir mantığı hâkim. Her kurumda etkili olan bu politikaların genel ismi " Zihinleri ve Kalpleri Kazanmak" (Winning the hearts and minds) Tatlı söz yılanı deliğinden çıkarır gibi birçok sözle açıklanabilecek ikna odaklı bir eğilim hissediliyor. Sanki her koldan herkes ikna edilmeye çalışılıyor.


Hükümetin yaptığı programda ve söylediklerine göre politikalarında Britanyalı Müslümanların İngiltere"nin bir parçası olduğunun altı sürekli çiziliyor. Müslümanlardan memurlara herkes şunu sıkça vurguluyor "Müslümanlar Avrupa"da en rahat İngiltere"de yaşamaktadırlar, her türlü özgürlüğe sahiptirler. Düşünce ve konuşma özgürlüğü yasalarla güvence altına alınmıştır."


Diğer Avrupa ülkelerine nazaran İngiltere"deki Müslümanların durumunun daha iyi olduğu da bir gerçek. Ancak 7 Temmuz Londra metro bombalamalarından sonra işlerin gittikçe kötüye gittiğini iddia edenler de var. İslami İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Mesud Sharjah yeni çıkan terörizm yasalarının en fazla Müslümanları hedef aldığını, polisin sokakta gördüğü her hangi bir Müslümanı terörist olduğu zannıyla 28 gün avukatsız ve mahkemesiz gözaltında tutabildiğini söylüyor.


Bu uzun bir süredir ülkenin insan hakları savunucuları, özgürlükçü aydınları ve politikacıları tarafından sıkça dile getiriliyor. İngiltere onlara göre artık bir polis devleti olma yolunda ilerliyor ki, bu da onu yıllardır eleştirdiği 3. Dünya ülkelerinden biri haline getiriyor. Yeni başbakan Gordon Brown ise tam da biz oradayken bu gözaltı süresini 72 güne uzatmayı öneren yeni bir terörizm yasası sundu meclise, ülkede herkes kıyameti kopardı, zaten yasa da meclisten geçemedi.


Lord Hoffman 2004"te çıkacak terör yasaları için şunu söylemişti: "Bu millet için bu gibi yasalar terörün kendisinden çok daha tehlikelidir. Bu terörizmin başarmak istediği şeyin ta kendisidir. Meclisin teröristlere böyle bir zaferi yaşatıp yaşatmayacağını göreceğiz."


"Britanyalı Müslümanlarla Kaynaşmak"


"Britanyalı Müslümanlarla kaynaşma" toplantımızın ilk gününde Parlementoya gidiyoruz. Yüzlerce yıllık binalarda yenidünya tartışmaları yapılıyor, sanki geçmişe bir yolculuk yapmış hissi veren bu binalarda İngiliz politkası şekilleniyor. Her şey geleneklere göre, her şey yüzyıllardır olduğu gibi hiç bir şey atlanmıyor. Hala her sene parlamentoyu kraliçe açıyor; atlar, kraliçeyi bekleyen yaverlerinin kıyafetleri her şey tarihte olduğu gibi&


Parlamentoda iki meclis var birisi Lordlar Kamarası diğeri ise Avam Kamarası. Kraliçe her sene Avam Kamarası"nın kapısını tıklatıyor, birisi kapıyı açıyor ve sembolik olarak Kraliçe"nin yüzüne kapatıyor. Bu kraliyetin, Avam Kamarası"nın işlerine karışamayacağı anlamına geliyor. Avamlar, Lordlar Kamarası"na giremiyor, Lordlar da Avam Kamarası"na. Ancak özel izinler hariç.


Parlamentonun ve Dış İşleri bakanlığının olduğu Whitehall bölgesinin caddelerinde her yerde imparatorluğun sömürge ülkelerinde savaşmış İngiliz askerlerin heykelleri dizili. Her yerde onlar anılıyor, askerin hiç görünmediği bu ülkede asker heykellerinin gölgesindeki demokrasi şaşkınlık veriyor&


İnsanın içlenmemesi mümkün değil. Bütün görüşmelerimiz "Entente Cordialle" adlı odada duvar boyu sömürgecilerin dev yağlı boya tabloları altında yapılıyor. Bu oda ilk 1905"te kurulmuş, Fransızlarla sömürgelerin genişletilmesini içeren anlaşmalar imzalamak üzere, daha sonra da Birinci Dünya Savaşı"nın müttefikleri bu odada imzalamışlar ortak kararlarını.


Bu odada devletin farklı birimlerinden gelen görevliler Müslümanlar konusunda yaptıkları projeleri anlatıyor. Mesela yine Dış İşleri Bakanlığı"na bağlı Basın Merkezi. İngiliz Medyasının Müslümanları tanımadığını, hep kötü ve negatif hikâyeleri yansıttığını bunun da Müslümanları marjinalize ettiğini söyleyen Basın merkezinden iki genç, medya ve Müslümanlar arasında daha iyi bir ilişki kurabilmek için çalışıyor.


Parlamentoda milletvekilleri ve Lordlar Kamarası"nda bulunan üç Müslüman"dan biri olan Baroness Udin"le buluşuyoruz. Baroness Udin de medyanın çığrından çıktığını ve artık Müslümanlara sürekli saldıran medyayı görmemezlikten geldiğini anlatıyor. Ona ve masada bulunan parlamentonun çeşitli birimlerinde çalışan Müslümanlara göre medya, Müslümanların marjinalize edilmesinde en büyük payı olan güç. Ancak o İngiliz hükümetinin üzerine düşeni yaptığını, her konuda çok rahat olduklarını Bangladeş asıllı olmasına rağmen onun için vatanının İngiltere olduğunu anlatıyor

ingiltere eski başbakanı tony blayer, şimdiki başkanlara seslenerek "türkiye yabana atılacak bir ülke değil. türkiye ile olan ilişkilerinizi artırın. zira ortadoğunun ipleri türkiyenin elinde "diye konuştu.

BEKLE İNGİLTERE TÜRKLER GELİYOR!
İngiltere’nin İstanbul Başkonsolosluğu, Ankara Anlaşması’na dayalı olarak yapılan ilk oturma ve çalışma izni başvurusunu kabul etti. Bu dava örnek kabul edilirse on binlerce Türk’e İngiltere’de çalışma ve oturma izninin kapıları açılacak

İNGİLTERE OSMANLI MODELİNİ DENİYOR
osmanlı sevletindeki çoklu hukuk sistemi ingilterede hayata geçirildi. İngiltere`de Müslümanların yoğun olarak yaşadığı beş büyük kentte şeriat mahkemelerinin oluşturulduğu açıklandı. Sunday Times`ın konuyla ilgili haberinde, İslami yasaların İngiltere`de uygulanmaya başladığı duyurulurken, mahkemelerin sadece hükümet tarafından onaylanan şeriat yargıçlarınca kurulabileceğine ve kararlarının da bölge mahkemeleri ile Yüksek Mahkeme`nin onayıyla yürürlüğe girebileceğine dikkat çekildi.

ingiltere hükümeti türkiyedeki sigara yasağını örnek alarak kapalı alanlarada sigara içilmesini yasakladı. aşırı sağcı millet vekilinin türkie bile yasakladı biz daha yeni yasaklıyoruz sözü dikkat çekti.

İngiltere’de birden fazla eşi olan erkeklere, devlet yardımlarından eş sayısı kadar yararlanma hakkı verileceği öne sürüldü.

İNGİLTEREDE NAMUS CİNAYETLERİ
İngiltere`de üst düzey polis kadrolarını örgütleyen ACPO birliğinin hazırladığı bir rapora göre, ülkede "namus" bahanesiyle her yıl en az 17 bin kadın saldırıya uğruyor, hatta bir kısmı cinayete kurban gidiyor. İngiliz Independent gazetesinin manşetinden yer verdiği verilere göre, söz konusu suçların büyük bölümü Asyalı göçmenler tarafından işleniyor. Gazete, Müslümanlar arasında zorla evlilik ve törelerle ortaya çıkan namus cinayeti, dayak gibi olaylarının gerçek sayısının, rapor edilmemiş vakalar da göz önüne alındığında yaklaşık 3 katı olduğuna da dikkat çekiyor. Son yıllarda giderek artan ve "ailenin şerefine leke getirdiğine inanılan kızın intihara zorlanması" olarak tanımlanan namus intiharlarının da, yaşları 16 ile 24 arasında değişen Pakistan, Hindistan ve Bangladeş kökenli vatandaşlarda görüldüğüne dikkat çekildi.

İNGİLTEREDE TÜRK GIDALARI HIZLA YAYILIYOR
İngiltere`nin ürün yelpazesinin tümü Türk ürünlerinden oluşan gıda toptancısı Gama Food Limited Şirketi, ülkenin en büyük süpermarket zincirleri olan Morrison, Asda ve Somerfield`in ardından Budgens zincirine de Türk ürünlerini sokmayı başardı. Gama Limited Yönetim Kurulu Başkanı Ali Sancak, geçmişte etnik marketlerle sınırlı kalan Türk ürünlerinin son beş yıldan bu yana ulusal düzeyde faaliyet gösteren marketlere de girmeyi başardığına dikkat çekti. Budgens süpermarketlerinde `Türk ürünleri reyonu`` oluşturulması için anlaşma sağlayan Gama, ilk Türk reyonunu Budgens`in Londra`nın merkezindeki Bayswater semtindeki şubesinde açtı. Ülke genelinde 140 şubesi bulunan Budgens`da, Gama tarafından satılacak Türk ürünlerinin arasında bakliyattan turşuya, kuru meyveden lokuma, peynirden konserveye kadar 120 değişik ürün bulunuyor.

İngilizlerin gözü İslami Finans pazarında

İngiltere`nin, İslami bono çıkartan ilk batı ülkesi olmaya hazırlandığı bildirildi. İngiltere`de yayımlanan Financial Times gazetesinin haberinde, Londra`nın İslami finans dünyasının Batılı merkezlerinden biri olma özelliğini sağlamlaştıracak.İSLAMİ FİNANSIN BATILI MERKEZİ

++ Brand new LRO ~ Comming soon!
Helloooo everyone!

We're sorry for the lack in updates, it was kinda hard time for us but now I can officially say, that it's going to end this week so be ready for a brand new Lee-Ryan.org and even better gallery!

As some of you have noticed some time ago, our old gallery (http://www.leeryanpix.com) wasn't working right - we had some problems with a domain, but it's back - the newest pictures are going to be moved there also, so check the gallery out soon






One again sorry to you all for the lacks, but now we're doing our best to make you enjoy the site

++ GUESS WHAT LEE WANTS TO CALL HIS SON?
Lee Ryan and fiancé Sammy Millar have revealed that they are expecting a boy and, like many celebs, the former Blue singer has a rather bizarre choice of name for the newborn.

"All along we’ve been planning to call him Rain. Now, I’m not sure. I still love the name. Rain Amethyst Ryan. It sounds great." said Lee to Hello! magazine.

The singer’s fiancé also opened up about how she met her future hubby – through social networking site MySpace.

"The extraordinary thing is that I was never a fan of Blue. I just happened to click onto Lee’s MySpace site and wrote something stupid like: "May I pinch your bum? I couldn’t believe it when he actually replied", said 25-year-old Sammy.

And who said romance was dead?

Lee added: "I said something like ‘Why not?’ I was just messing around. Then I looked at her pictures and thought, ‘She’s rather cute’ and sent her my number – that was it, we just started talking."

"As soon as she came into my life I knew what I wanted – she was different from anyone I’d ever met."

[Source: www.thedailygoss.com]

Read the full story in Hello! magazine, on sale tomorrow.

++ HELLO! Mag Interview
Strolling hand in hand beside a picture - perfect lake, ex- Blue - singer - turned - actor - turned - scriptwriter - Lee Ryan and his fiancée Sammy Millar are doing what they like to do best messing around together and enjoying a seriously good laugh.

Quick-witted and full of humour, 25 year old Lee’s career is taking off in all directions, and pinning him down to chat about his engagement to Sammy, also 25, and the impending arrival of their first baby is a feat in itself, bearing in mind his ridiculously hectic schedule.

Not only has he just come to the end of a gruelling run performing in The Pretender Agenda in London’s West End, he’s also been busy putting the finishing touches to a screenplay he’s written. On top of that, he’s just appeared in a Celebrity edition of TV’s Come Dine With Me and is set to return to the studio shortly to record a new solo album, while his second movie, The Heavy, in which he stars alongside the likes of Christopher Lee, Vinnie Jones and Sadie Frost, is about to his our screens.
Gone are the days when he was constantly falling out of the nightclubs, providing regular fodder for the tabloids. For this is a reformed Lee Ryan, the remarkable change being down to one woman- his sparky girlfriend Sammy, a make up and skincare consultant.

“As soon as she came into my life I knew what I wanted- she was different from anyone I’d ever met”he says, planting a big kiss on her forehead.
The couple have even taken to calling each other Mum and Dad in anticipation of parenthood. “It’s the most exciting thing that’s ever happened to either of us. We both know there’s nothing more important than family” says Lee.

In-between frenetic engagements, the couple spoke to HELLO! at Glencot House in Somerset about their relationship and plans for the future.

HELLO! Magazine: There are certainly some fairytale elements about the way you got together. Tell us how it all comes about.
Sammy: The extraordinary thing is that I was never a fan of blue. I just happened to click onto Lee’s Myspace site and wrote something really stupid like, “May I pinch your bum?” I couldn’t believe it when he actually replied.
Lee: I said something like “Why not?” I was just messing around. Then I looked at her pictures and thought, she’s rather cute and sent her my number that was it, we just started talking.

HELLO! Magazine: Is it because Lee was living in the US it took you so long to meet in person?
Lee: It’s mad, but every time I suggested meeting she couldn’t make it. I remember when I came over to record Hell’s Kitchen I asked her to come along- I even suggested she brought her parents too, but she refused that as well.
Sammy: I didn’t want the first time we met to be on Hell’s Kitchen! Finally we met at the Hilton in Shepherds Bush exactly a year ago.
Lee: It was love at first sight, from both sides.

HELLO! Magazine: Didn’t Lee’s well-documented reputation as a serial womaniser put you off Sammy?
Sammy: Of course not. I just thought, I’ll meet him and make up my own mind! And I’ve made up my own mind and I’ve decided I want to marry him! I love absolutely everything about him. I trust him 100 per cent. He’s completely loyal and devoted to me. He’s my soul mate. He’s very definitely the best friend I’ve ever had.

HELLO! Magazine: Where did you propose, Lee?
Lee: It was crazy. We were walking through Sainsbury’s and I got down on one knee in the cheese aisle with a Haribo ring, took her hand in mine and asked her to marry me.
Sammy: I do like things that are different and I said yes immediately. We couldn’t stop laughing.

HELLO! Magazine: When was it you decided to start a family?
Sammy: Once he moved back from states we were inseparable and immediately started talking about having a baby.

HELLO! Magazine: Do you know yet whether you’re having a baby boy or girl?
Sammy: Yes, we’re having a boy and we’re so excited.
Lee: You’re the first one to get that information, as we haven’t told anyone yet!

HELLO! Magazine: Any ideas yet as to what you’ll call him?
Sammy: All along we’ve been planning to call him Rain. Now I’m not sure.
Lee: I still love the name – Rain Amethyst Ryan. It sounds great.

HELLO! Magazine: Where will the baby be born?
Sammy: In Oxford at the John Radcliffe Hospital, where I was born. Like Lee I’m a real family person. I still live at home with my mum and dad. Lee lives there too while we look to buy a house of our own.

HELLO! Magazine: Where are you looking?
Sammy: We’ve just found this gorgeous three-bed roomed house in a little village near Burford in the Cotswolds.

HELLO! Magazine: In what ways do you think your son’s upbringing will differ from your own, Lee?
Lee: I grew up in Plumstead. It taught me how to be streetwise, but I saw a lot of things I shouldn’t have things that can mentally scar a young child. I’m now looking forward to the idea of our child behind brought up in a beautiful area like the Cotswolds and to learn to appreciate the beauty of nature. And I want to teach him how to play the guitar.

HELLO! Magazine: In what way do you see your career going these days, Lee?
Lee: Music will always be my first love but I’ve always been into script writing and acting. I’d like to have a career involving my family. I don’t want to be so busy that I don’t have time for them. Family will always come first- there’s nothing more important.

[Source: HELLO! Magazine] scans of the interview are still to come, so check the site out

cevirebilenler lütfen cevirsin

ben sadece baş tarafını çevirdim. ama hemencevir.com bu konuda mükemmel bir hizmet veriyor. ingilizce metni giriyorsunuz bir kaç saniyede çevirisini yapıyor. cümlelerde düşüklük olsa da genel olarak anlıyorsunuz
çeviriye gelince ,

Bir resmin el ele yanında gezinmek — mükemmel göl, eski-mavi — şarkıcı — döndü — aktör — döndü — metin yazarı — sığınak Ryan ve onun nişanlısı Sammy Millar, onların, neyi bir arada etrafında en iyi karıştırmayı yapmayı beğendiğini yapıyor, ve cidden iyi bir gülüşü beğenmek.
Akıllı ve şakacılıkla dolu, 25 yaşında sığınağın kariyeri, bütün talimatlarda çıkarıyor, ve Sammy'a onun nişanının hakkında sohbet etmesi için onu tutturuyor, hem de 25, ve onların ilk bebeğinin olması yakın varanı, kendinde bir marifettir, onun komik bir şekilde heyecanlı programına akılda dönmek.
O sadece sadece, Londra'nın batı sonunda hak iddia eden kimse gündeminde yorucu koşulan bir yapmanın sonuna gelmedi mi, o, bir senaryoya bitiren dokunuşların olduğu hem de olmuş olan meşgul koymadır, o, yazdı. Onun tepesinde, o sadece, gözüktü, TV'in gelmiş olan bir ünlü baskısında, benle yemek yer, ve yeni solo bir albümü kısaca kaydetmeye stüdyoya dönmek için koyulur, onun ikinci filmi olurken, ağır, içeride, hangisi üzere o, Christopher sığınağı gibilerle yan yana yıldız yapar, Vinnie Jones ve Sadie, dondurur, onunkine bizim ekranlarımızdır.
Gitmiş olan, onun sabit olarak, gece kulüplerinden dışarı düşüyor olduğu zaman günlerdir, tabloit gazeteler için düzenli yemi sağlıyor. Bunun için düzeltilen bir sığınak Ryan, dikkate değer değişiklik, bir kadına onun sparky kız arkadaşısı Sammy aşağı oluyor mu, bir yapar mı, ve skincare danışman doktoru.

cok teşekkür ederim ceviri için

++ Lee Ryan "sees dead people"
Wacky former Blue - star Lee Ryan believes in aliens AND thinks he can communicate with the dead. The oddball singer reveals his eccentric beliefs to host Leigh Francis on tonight's Celebrity Juice.

Lee said: “I speak to people from the other side. I go to see mediums and have tarot card readings all the time. Janis Joplin came to me once. She said she liked my voice and that I should work on my lower range. She also told me to stay away from drugs, as that is how she died.”

And he also claimed relatives visit him in the form of orbs... just like Noel Edmonds’ family members do.

Lee added: “I caught an orb on my video camera in my bedroom.” And he insists the truth about aliens is out there. He continued: “I think you have got to be pretty naive to think there is nothing else out there. If we don’t know what is in our oceans or our jungles, then how do we know there is nothing else in the universe?

"I’m into books; I read stuff, although you might not think so, I read lots on the universe as I am really big on that and so yes, I do believe in UFOs.”

He also admits he has used Viagra when he was performing with Blue on stage - and said it made his head go funny.

cicis demiş ki:

++ Lee Ryan "sees dead people"
Wacky former Blue - star Lee Ryan believes in aliens AND thinks he can communicate with the dead. The oddball singer reveals his eccentric beliefs to host Leigh Francis on tonight's Celebrity Juice.

Lee said: “I speak to people from the other side. I go to see mediums and have tarot card readings all the time. Janis Joplin came to me once. She said she liked my voice and that I should work on my lower range. She also told me to stay away from drugs, as that is how she died.”

And he also claimed relatives visit him in the form of orbs... just like Noel Edmonds’ family members do.

Lee added: “I caught an orb on my video camera in my bedroom.” And he insists the truth about aliens is out there. He continued: “I think you have got to be pretty naive to think there is nothing else out there. If we don’t know what is in our oceans or our jungles, then how do we know there is nothing else in the universe?

"I’m into books; I read stuff, although you might not think so, I read lots on the universe as I am really big on that and so yes, I do believe in UFOs.”

He also admits he has used Viagra when he was performing with Blue on stage - and said it made his head go funny.

çevirisi;
Tuhaf önceki blue — lee Ryan'ın, yabancılara inandığı ve düşündüğü onun, ölü iletebildiğini yıldız yap. Garip kimse şarkıcısı, Leigh Francis'in üzerinde bu gece, ünlü suyu olduğuna ev sahipliği yapması için onun eksantrik inançlarını gösterir.
lee , dedi: "Ben, diğer kenardan insanlara konuşurum. Ben, ortamları görmeye giderim, ve daima tarot kart okumalarına sahip olmak. Janis Joplin, bir defa bana geldi. O, benim sesimi beğendiğini söyledi , ve benim, daha aşağı sahamda çalışmalı olduğum. O, ilaçlardan uzakta kalmam için bana söyledi, o olarak onun, nasıl öldüğüdür."
Ve hem de talep edilen akrabaların, kürelerin formunda onu ziyaret ettiği o... Noel gibi Edmonds'un aile üyeleri sadece, yapar.
lee , ekledi: "Ben, benim yatak odamda benim görüntü kameramda bir küreyi yakaladım". Ve o, yabancıların hakkında gerçeğin, dışarı orada olduğuna ısrar ediyor. . devam etti:
"Ben, senin, dışarı orada başka hiçbir şey olmadığını düşünmek için hayli toy olmalı olduğunu düşünürüm. Eğer biz, bizim okyanuslarımız veya bizim cangıllarımızda neyin olduğunu bilmesek, sonra, biz, evrende başka hiçbir şey olmadığını nasıl biliriz?" Ben, kitaplarayım; Ben, malzemeyi okurum, senin, öyle düşünememene rağmen, ben, benim, onda gerçekten büyük olduğum gibi evrende çok okurum, ve bundan dolayı evet, ben, uçan dairelere inanırım.
"O hem de, onun,sahnede maviyle yapıyor olduğu zaman Viagra'yı kullandığını itiraf eder — ve onun, komik gitmesi için onun başını yaptığını dedi.

8
2008 Lee Ryan Received Death Threats

Posted by Caroline 3 Comments
Lee Ryan from Blue received death threats from some knife-wielding enemies from his neighborhood. Ryan claims he started to receive the threats after he protected his aunt from getting beaten up by a neighbor.

Apparently, Ryan interfered into fight, between his aunt and some neighbor’s uncle, attacking the man and trying to stop him from beating his aunt. Right after the incident, Lee started to receive death threats from some peoples he believes being the nephews of the man.

He revealed: “I’ve had blokes come up to me saying, ‘I’m going to stab you right now. And they’ve got a knife in their hand. I know round my way there’s people saying next time they see me, they’re going to stab me. I know that when they see me, they will stab me.”

The singer explained in an interview with Britain’s Observer Magazine: “There’s a couple of people round my way who want stab me because I beat their uncle up. Well, he did smack my auntie. He had the f*** kicked out of him. That weren’t that long ago either.”

[Credit: Peaches Crew]

Generally, this note is for Polish fans, but maybe some of you would like to know about it also lol. Well, I just got to know, that on this Saturday (22nd of November) at 10.15 p.m., Polish TV channel TVN Style will emit the first episode of Marco Pierre White in Hell’s Kitchen, where you will get to see Lee Ryan himself! It’s been quite a long time since we saw him last on Polish TV, so I can’t wait haha !

Lee live THIS Thursday!

Posted by Caroline 1 Comment


Host: Opal
Start Time: Thursday, November 27, 2008 at 9:30pm
End Time: Friday, November 28, 2008 at 3:30am
Location: Opal
Street: 36a Gloucester Rd
City/Town: London, United Kingdom

Discription: Hi Guys and Girls,
Hope you are all well and had a nice weekend… as chilly as it may have been!
Anyway my dear friend and singing sensation Lee Ryan (formally of Blue) is doing a small secret set for us this Thursday at the amazing Champagne Thursday party hosted at Opal.
Going to be a crazy crazy night and one NOT to be missed… we got loads of extras for everyone:

- Complimentary Entrance before 10pm
- Complimentary thingytails on arrival
- Free Magnum of Champagne to give away.
- Plus Lee Ryan on stage at 11pm.
- For more info and rsvp’s please email info@bmentertainment.co.uk

Lee will be tonight on telly in BBC2’s Never Mind the Buzzcocks show at 9 P.M.

Comedy pop quiz with Simon Amstell, regular team captain Phill Jupitus, special guest team captain Mark Watson and guests Matthew Wright, Lee Ryan, Katy Brand and Mette Lindberg from Asteroid Galaxy Tour.